🌞 Avrupa’da Enerji Devrimi
Avrupa Parlamentosu’nun son onayıyla birlikte, Avrupa’nın enerji ve teknoloji alanında yeşil bir dönüşüme doğru attığı adımlar, sadece bölgenin geleceğini değil, aynı zamanda küresel çapta iklim değişikliği ile mücadeleyi etkileyecek önemli bir gelişmeyi işaret ediyor.
25 Nisan 2024 tarihinde onaylanan Geniş Kapsamlı Net-Sıfır Sanayi Yasası, sadece enerji değil, aynı zamanda geniş bir teknoloji yelpazesini kapsayarak, Avrupa’nın başta olmak üzere küresel stratejik hedeflere ulaşmasına yardımcı olacak.
Nasıl Başladı?
🌍 Paris İklim Anlaşması sonrasında, dünyada gerçekleşen emisyonun yaklaşık %91’inden sorumlu olan 140’tan fazla ülke net-sıfır noktasına erişeceği taahhüdünde bulundu. Tıpkı sanayi devrimi gibi yeni bir ekonomik modele geçişin habercisi olan bu durum, aynı zamanda sera gazı emisyonlarını azaltacak olan net-sıfır teknolojileri alanındaki rekabeti de kızıştırdı. Bu çerçevede öne çıkan teknolojileri şöyle sıralayabiliriz:
🌞 Yenilenebilir enerji
🔋 Yenilenebilir yakıtlar
🔬 Biyolojik tabanlı olmayan teknolojiler
🔌 Elektrik ve ısı depolama teknolojileri
❄️ Isı pompaları
🛠️ Şebeke teknolojileri
⚡ Elektrolizör ve yakıt hücreleri
🔍 Enerji verimliliği ile ilgili teknolojiler
Bu yarışta geri kalmak istemeyen Avrupa Birliği, “Net-Sıfır Endüstri Yasası” teklifi ile kendi topraklarında net-sıfır teknolojilerin üretimini artırmak istiyor.
Bu yazımızda, Türkiye‘nin net-sıfır hedefi doğrultusunda endüstriyel gelişimini sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi için önemli detaylar içeren ve Avrupa Komisyonu tarafından yeni sunulan “Net-Sıfır Endüstri Yasası”nı tüm yönleriyle ele alacağız.
Net-Sıfır Endüstri Yasası’na neden ihtiyaç duyuldu?
Net-sıfır ekonomik model çerçevesinde iklim nötr bir enerji modeline geçiş yönündeki çabalar, net-sıfır teknolojilerinin gelişmesine ve bu kapsama giren iş imkânlarının artmasına yol açıyor. 2030 yılına kadar temiz teknolojilerle ilgili üretim kapasitesinin üç kat artarak yıllık 600 milyar € seviyesine ulaşması bekleniyor. Avrupa Birliği’nin yanısıra ABD, Çin, Japonya, Hindistan ve Kanada gibi ülkeler, ortaya çıkan bu fırsatları değerlendirmek için adımlar atmaya devam ediyor. Geleceğin enerji sistemlerinin dayanıklılığı ve performansı, büyük ölçüde ülkelerin rüzgar türbinleri, elektrolizörler, bataryalar, güneş panelleri, ısı pompası ve diğer temiz teknolojilerin üretiminde kat edecekleri mesafeye bağlı olacak.
Göstergeler, net-sıfıra geçişin hızlanması beklenen 2050 yılına kadarki süreçte, temiz teknolojilerin üretiminde büyük bir artış yaşanacağını gösteriyor. 2050 yılına kadar elektrikli araç üretimin 15 kat artması beklenirken, yenilenebilir enerji kapasitesinin ise aynı süreçte yaklaşık 4 kat artacağı tahmin ediliyor. Yine aynı şekilde, ısı pompası kullanımının da 6 kat artacağı ve karbon yakalama ve depolama imkânına sahip doğal-gaz tabanlı hidrojen üretiminin ise 450 Mt’a ulaşacağı öngörülüyor.
🇪🇺 Avrupa Birliği temiz teknolojilerin birçok alanında Çin başta olmak üzere diğer ülkelerden yapılan ithalata bağımlı durumda bulunuyor. Bu da, Avrupa Birliği’nin küresel olarak rekabet edebilmesini zorlaştırıyor. Avrupa Birliği’nin net-sıfır teknolojilerine yönelik yatırımları hızlandırması ve temiz enerji alanında rekabet gücünü artırması bekleniyor.
Ancak, bu yasanın Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler üzerinde olumsuz etkileri olabileceği ve bu ülkelerin de kendi net-sıfır teknolojilerini geliştirmek için çaba göstermeleri gerektiği vurgulanıyor.
Özellikle güneş enerjisi sektöründeki büyüme, Avrupa’nın enerji dönüşümünde kilit bir role sahip. 2023 yılında Avrupa’daki güneş enerjisi üretim kapasitesinin rekor bir yükselişle 56 GW’a ulaşması, bölgedeki yenilenebilir enerjiye olan talebi vurguluyor.
Almanya gibi öncü ülkeler, bu alandaki gelişmelere liderlik ederken, Türkiye gibi ülkeler de entegre güneş paneli üretim tesisleri kurarak Avrupa pazarında rekabet avantajı elde etmeyi hedefliyorlar.
▶Bu anlamda Türkiye’nin üretici olarak payı büyük gözüküyor.
🚩Türkiye’nin güneş paneli üretim kapasitesini artırması, sadece ticari fırsatlar yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına da katkıda bulunacak. Avrupa’da uygulanan katı çevre standartlarına uyum sağlamak, Türk üreticilerin uluslararası arenada daha rekabetçi hale gelmelerini sağlayacak ve böylece bölgesel ve küresel kalkınmaya katkı sağlayacak.
Yenilikçi enerji depolama çözümleri, daha verimli güneş paneli teknolojileri ve yeni üretim tesisleri, bu büyümenin önemli bileşenlerini oluşturacak.
Bu kapsamlı genişleme ve yatırım, Avrupa’nın enerji geleceğini şekillendirmede kritik bir rol oynayacak ve bölgenin 2030 ve 2050 iklim hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak
Etiketler; #NETSIFIRSANAYİYASASI #SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK #YENİLENEBİLİRENERJİ
SDG Danışmanlık Mühendislik ve Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketi®